Okul , kişileri yaşlarına göre ayırır.. bu ayrımlama sorgulanması olanaksız bazı önermelere dayanır.. çocuklar okula aittir , tek öğrenim yeri okuldur..’
‘okul sistemi günümüzde , tarihte hep güçlü olmuş kiliseler için gereken üç işlevi yüklenmiştir.. okul bir yanıyla toplum söyleninin kaynağıdır , bir yanıyla da bu söylenin karşıtlıklarının kurumsallaştırılması ve söylen ile gerçeklik arasındaki uyumsuzluğu yeniden üretecek ve saklayacak olan kuttörenin yuvasıdır.. günümüzde okul sistemi ve üniversite söylenin eleştirisi için olanaklar belirmekte ve kurumsal arızalara başkaldırı ortaya koşul olarak çıkmaktadır.. ancak söylen ile kurum arasındaki temel çelişkiler için hoşgörü isteyen kuttören değişmezliğini koruyor ; yeni toplum düşünyapısal eleştiri ve sosyal devinim kuracaktır.. salt merkezi toplum kuttörenin ve yeniliğinin büyüsünü bozup ayrılarak köktenci bir değişim başlatabilir..’
‘okulun bir gereksinim olduğu bir kez onaylandığında , öteki kurumlar için de rahat bir av olur.. gençler , kendi imgelemlerinin öğretim izlencesinin sunduğu eğitimle biçimlendirilmesine izin vererek , her soydan kurumsal planlamaya karşı koşullandırılırlar.. gençlerin imgelemlerini ‘eğitim’ sınırlar.. bu açığa çıkartılamaz ama umut ve beklentilerini değiştirmeleri öğretildiği için , yalnızca yanıltılırlar.. eğitim almış kişiler diğerlerinden ne bekleyebilecekleri kendilerine öğretilmiş olduğu için artık şaşırtılamazlar.. aynı durum , bir insan veya makine için de geçerlidir..’
‘okul öğrenim eylemini konulara bölerek çocuklara önceden hazırlanmış öğretim izlencesine tutsak etmeye ve uluslar arası bir sayıla sonuç değerlendirilmesine girişir.. kendi gelişiminin değerlendirilmesi için diğerlerinin tek biçimlerine boyun eğenler , biraz zaman geçtikten sonra aynı şeyi kendilerine uygulamaya da başlıyorlar.. böyleleri artık kendi yerlerine konulmamak zorundadır.. ne ver ki , her şey kendi yerine oturuncaya dek , kendilerini atandıkları konumlarına yerleştirmekte , sağlamaları öğretilmiş yerlere kurulup , bu dönemde de herkesi ve meslektaşlarını yerlerine yerleştirirler..’
‘üretim ve tüketim bakımından hepimiz okullaşmanın kapsamındayız.. bir şeyleri iyi öğrenmenin okulda mümkün olabileceğine ve olması gerektiği bir boşinanç haline geldi.. okul kavramından uzaklaşma girişimimiz , sonuna kadar tüketmekten ve öbür insanların kendi iyilikleri için güdülmelerine ilişkin sakat varsanılardan vazgeçmeyi denediğimizde , içimizdeki direnmeyi ortaya serecektir.. okullaşma sürecindeki hiç kimse kendisini başkalarının sömürüsünden kurtaramaz..’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder